Fatma Aladağ: “Dijital mekânsal analiz olayların veya mekanların yerini belirlemenin önemini ortaya koyan ve bir keşif yolu olarak verilerin haritalanmasına öncelik veren yöntemdir.”

Bülten - 20 Haziran 2025 Cum

Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), “Tarih Konuşmaları” dizisi kapsamında Marmara Üniversitesinden Dr. Fatma Aladağ’ı ağırladı. 29 Mayıs 2025 tarihinde Fikriye Karaman moderatörlüğünde çevrim içi olarak gerçekleşen “Mekânın Keşfi: Tarihsel Kaynaklarda Kentsel ve Mekânsal Temsillerin Yeniden Okunması”  başlıklı konuşmaya çok sayıda dinleyici katıldı.

Fatma Aladağ konuşmasına, dijital beşerî  bilimlerin teknolojinin yalnızca teknik bir destek olmanın ötesine geçtiği, beşerî bilimler alanında yeni araştırma sorularına ve bilgi üretimine imkân tanıyan bir akademik disiplin olduğunu belirterek başladı. Teknolojinin, çok katmanlı ve karmaşık verileri analiz edilebilir hale getirmedeki rolünü vurguladı. Akademik bilim dalı olduğunu aktardı. Toplantıda İstanbul Şehir Üniversitesinde yürütülen akademik çalışmalar ve dijital beşerî bilimler üzerine yapılan araştırmalar ele alındı. Aladağ, üniversitedeki öğrencilik deneyiminden ve dijital tarih konusundaki uzmanlık alanlarından bahsetti. Bu çalışmaların Osmanlı tarihi ve dijitalleşme ile ilgili önemli projeler içerdiğini vurguladı. Şehir tarihi alanında kendini geliştirmeye çalıştığını belirten Aladağ, dijital beşerî bilimlerin kabul edilen bir disiplin haline geldiğini ifade etti. Mekânsal analiz ve dijital ortamda veri yapılandırma yöntemlerine değinerek, örnek projeler üzerinden bu konuları detaylandıracağını söyledi. Toplantının genelinde dijitalleşmenin akademik çalışmalardaki yeri ve önemi üzerinde duruldu. İstanbul Şehir Üniversitesinde yürütülen çalışmalara dair detaylı bilgiler paylaştı. Dijital haritalama ve veri tabanı tasarımı gibi projelere vurgu yapıldı. Ayrıca, Osmanlı tarihi üzerine yapılan çalışmalar ve bu alandaki dijitalleşme süreçleri açısından önemini bahsetti. Dijital platformlar üzerinden yürütülen projelerin etkileri ve kültürel miras üzerindeki yansımaları tartışıldı. Aladağ, şehir tarihi üzerine uzman olmadığını ancak bu alanda çalışmalar yaptığını belirtti. Ayrıca, toplantının ilerleyen aşamalarında dijital beşerî bilimlerin sunduğu yöntemlerin nasıl uygulanabileceği üzerine interaktif bir tartışma planladığını belirtti. Toplantıda dijital beşerî bilimler ve mekânsal analiz üzerine yoğun bir tartışma yürüttü. Mekânın yeniden keşfi ve tarihsel belgelerin dijital dönüşümü konusu ele aldı. Mekânın tarihsel anlatılardaki temsili ve dijital yöntemlerle nasıl analiz edilebileceği vurguladı. Coğrafi bilgi sistemlerinin (CBS) dijital beşerî bilimlerdeki yeri ve önemi örneklerle açıkladı; geleneksel ve dijital yöntemler arasındaki ilişki değerlendirdi. Dijitalleşmenin sadece belgelerin sayısallaştırılması değil, aynı zamanda araştırma süreçlerini dönüştüren bir süreç olduğunu ifade etti. Derin haritalama sisteminden bahsetti. Burada coğrafyanın sadece Dünya yüzeyindeki yerlerin bir listesinden daha fazlası olduğunu bilmeyi, coğrafyanın değerini bilgiyi organize etmek ve keşfetmek için bir temel olarak görmeyi, ve ölçek ve mekansal çözünürlük gibi temel kavramları anlamayı ele aldı. Mekânların analizi için kullanılan farklı yöntemler ve teknolojik araçlar detaylandırdı. Aladağ, toplantının devamında tarihsel belgeler, seyahatnameler ve haritaların önemi üzerinde durdu. Mekânın olayları etkileyen yapısının nasıl gözlemlenebileceği ve dijital yöntemlerle bu sürecin nasıl desteklenebileceğini ele aldı. Ayrıca dijital beşerî bilimler ile geleneksel yöntemler arasındaki etkileşimin önemini vurguladı. Dijitalleşmenin araç ve amaç olarak farklı boyutları olduğu, araştırma sorularını kökten dönüştürebileceğini belirtti. Dijital beşerî bilimlerin geleneksel yöntemlerle entegrasyonu ve karşılaşılan zorlukları konu alarak tartışıldı. Tarihsel kaynakların dijitalleşmesi ve mekânsal analizlerle birleştirilmesinin gerekliliği vurguladı. Mekânsal veri analizi ve görselleştirme teknikleriyle tarihsel araştırmalara katkı sağlanabileceği ifade etti.

Konuşmasında interaktif bir platformun tanıtımını detaylandırarak ele aldı. Bu platform mimari yapıların görselleştirilmesi ve kültürel verilerin analizi için olanak sağladığını eski haritaların coğrafi referanslanması ve analizine dair bilgilendirme yaptı.  Venice Time Machine Projesi örneği  üzerinden, şehirlerin üç boyutlu yeniden inşası ve arşiv verilerinin dijitalleştirilmesini kapsamlı bir şekilde ele aldı. Yapay zekâ ve doğal dil işleme teknolojilerinin metin analizine katkılarını konu edindi. Bu teknolojilerin tarihsel metinlerdeki ilişkileri ortaya çıkarmada nasıl yardımcı olduğunu belirtti. Gelecek projeler arasında eğitim programları ve yaz okulu gibi etkinliklerden bahsetti. Tarihçilerin haritalandırma süreçleri ve modern tekniklerle entegrasyonunu; kodlama, network analizi, yapay zekâ, metin analizi gibi yöntemlerin tarihsel araştırmalara önemiyle ifade etti. R ve Python gibi programlama dillerinin öğrenilmesi gerektiği belirtti. Ev hanımlarının dahi kodlama mantığını anlayabileceğini vurguladı. Kodlama kavramının yarattığı korkuların yersiz olduğunu, ChatGPT gibi yazılımların bu süreçte destek olabileceğini dile getirdi.

Dr. Aladağ, konuşmasını yakın ve uzak okuma kavrnı ele alarak yakın okumanın, kelimelerin bağlam içinde nasıl kullanıldığını anlamadaki önemini ve kelimelerin dönemsel anlamları üzerine birbiriyle ilişkili kullanımlarında dilin ifade gücünü ele aldığını söyleyerek sonlandırdı. Gelen soruların yanıtlanmasının ardından program sona erdi.