İlker Aytürk: “Makbul bilim adına konuşan ve hegemonisi olan Post-Kemalizm yerine umarım kendini tek doğru olarak dayatmayan bakış açıları gelişir”

Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), Politika Konuşmaları dizisi kapsamında, 16 Kasım 2022 tarihinde İlker Aytürk’ü ağırladı. Cumhur Bekar moderatörlüğünde gerçekleşen “Post-Post-Kemalizm – Türkiye Çalışmalarında Yeni Arayışlar” başlıklı programda, Aytürk’ün bu yıl neşredilen ve yine yıl içerisinde ikinci baskıya ulaşan kitabı masaya yatırıldı.

Konuşmasına “Neden demokratikleşemiyoruz?” sorusuyla başlayan İlker Aytürk, bu soruya şöyle bir yanıt bulunduğunu ifade etti: “Bunun çok net bir yanıtı vardı. Türkiye yanlış kuruldu ve başka türlü kurulmalıydı düşüncesi oluşmuştu. Kurucu elitler olan İttihatçılar ve Kemalistler birtakım yanlış varsayımlarda bulundular. Pek çok hata yaptılar. İşte bu hataların sonucunda Türkiye demokratikleşemedi. Bu çok net bir cevaptı. Ben bir anlamda Post-Kemalist düşüncenin içerisine doğdum”. Kitabının iki ana bölüme ayrıldığını dile getiren Aytürk, ilk bölümde siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler ve kadın çalışmaları gibi disiplinleri merkeze aldığını ifade ederken ikinci bölümde ise İslam, laiklik, vesayet gibi birtakım temalar etrafında tartışma yürüttüğünü dile getirdi.

Post-Kemalizm’in bir paradigma olduğunu vurgulayan Aytürk, her türlü paradigma değişikliğinin travmatik olduğunu ve tepkiyle karşılaştığını ileri sürdü. Post-kemalizm paradigmanın 1980’lerde doğduğunu belirterek Türkiye çalışmalarının neredeyse 40 yılına damgasını vurduğunu hatırlatan Aytürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu paradigmayı kim kuruyor? 1980 darbesinden canı yanan geniş entelektüel kesimler kuruyor. En başta liberal sol var. Liberal sol bugün hayatîliğini kaybetmiş durumda olsa da o dönem Türkiye’nin en önemli düşünce hareketlerinden. Post-Kemalist paradigmanın teorik alt yapısını da oluşturanlar onlar. Ancak yalnız değiller. Çünkü Post-Kemalizm siyasi bir koalisyon.”

Siyasi nedenlerle doğmuş olan bir siyasal yönelimin bilimsel bir araştırma yoluyla oluştuğunu ifade eden Aytürk, bahsettiği siyasi koalisyonda liberal sol ile birlikte Kürt hareketinin ve siyasal İslamcıların da yer aldığını ifade etti ve şunları söyledi: “Neye karşı koalisyon? Ortak düşmana karşı koalisyon. Karşılarında onlara göre ceberrut bir devlet var. Bir devlet eleştirisi bu noktalardan doğuyor”. Kitaba yönelik eleştirilerden birinin Kemalizm eleştirisinin Türkiye’de 80’lerde başlamadığı yönünde olduğunu dile getiren Aytürk şöyle dedi: “Elbette öncesinde eleştiriler var. 30’larda ırkçılar, Kemalizmin neden daha ırkçı olmadığını eleştiriyor. 40’larda İslamcı mukaddesatçı eleştiri başlıyor. Daha sonra soldan eleştiri gelecek, örneğin Kemal Tahir. Çok ağır eleştiriler bunlar. Dolayısıyla tabi önceden Kemalizm karşıtı pek çok hareket var. Fakat bunların farkı şu: Bu fraksiyonlar hep bireysel takılıyorlar. Hiçbir zaman birleşmiyorlar çünkü birbirlerine de düşman. Ortaklaşma yaşanmıyor. Benim post-kemalizm adını verdiğim yeni harekette ise bu insanlar aynı dergilerde yazıyorlar. Aynı parayı verip ortak konuşuyorlar. Örneğin 90’lar bu anlamda ortak paneller on yılıydı.”

Post-Kemalist bir grup olarak Ak Parti’nin iktidara gelme süreciyle konuşma bağlamını ilişkilendiren Aytürk, bu dönemde Post-Kemalizm’in, bilgi iktidarının merkezine oturduğunu dile getirdi. Aytürk, bilgi iktidarını temsil eden kurumlar olan TTK, TDK, YÖK, TÜBA, TÜBİTAK gibi kurumlarla olan yoğun ilişkinin yeni bir evre olduğunu ileri sürdü. Aytürk bu durumun Ak Parti’nin siyasal ekonomisini perdelediğini ifade etti.

Post-Post-Kemalizm’in ise bir paradigma olmadığını, bir dönem olduğunu ileri süren Aytürk, bu dönemi Post-Kemalizm’in geride bırakıldığı ve yeni bakış açılarının oluşmasının yolunun açıldığı yeni bir evre olarak tasvir etti. Aytürk, “2013’ten beri artık Post-Post-Kemalist bir dönemdeyiz. Makbul bilim adına konuşan ve hegemonisi olan Post-Kemalizm’den çok çektik. Umuyorum ki onun yerine pek çok bakış açısı yer alır. Yeter ki kendilerini tek doğru olarak dayatmasınlar” dedi.

Aynı zamanda DÜSAM Youtube kanalında yayınlanan “Post-Post-Kemalizm – Türkiye Çalışmalarında Yeni Arayışlar” başlıklı konuşma, dinleyenlerin aktif katılımı, soru ve katkılarıyla sona erdi.

Kaçıranlar, linki tıklayarak Youtube kanalımızdan programı izleyebilirler.

Öğrenci Destek Hattı