Selim Ahmetoğlu: “İttihatçıların Trabzon’da düzenledikleri gece derslerinde, okuma ve yazmanın yanı sıra İttihatçı düşünce sistemi de aşılanıyordu.”

Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), Tarih Konuşmaları dizisi kapsamında, 8 Kasım 2023 tarihinde, Dr. Selim Ahmetoğlu’nu ağırladı. Dr. Fikriye Karaman’ın moderatörlüğünde ve anlamlı soruları eşliğinde yüz yüze gerçekleşen programda, “II. Meşrutiyet’in ve İttihatçılığın Taşradaki Yansımaları: Trabzon Örneği” başlığı altında dikkate değer bir konu masaya yatırıldı.

Jön Türk Devrimi (1908) sonrasında II. Meşrutiyet döneminin ve İttihatçılığın Trabzon’daki etki ve yansımalarını konu edinen programda Selim Ahmetoğlu, Osmanlı döneminde önemli bir liman kenti olan Trabzon’un kuruluş sürecine dair farklı anlatılar üzerinde durarak sözlerine başladı. Ahmetoğlu, mezkûr şehrin ilk çağlardan itibaren birçok siyasî karışıklığa ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Fethiyle beraber Türk-İslam merkezine dönüşen ve siyasal, ekonomik ve kültürel hayat düzeyinde iyileşmeler gözlenen Trabzon’un, tarih boyunca Avrupa ile İran arasındaki ticaret güzergâhında önem arz ettiğini dile getiren Ahmetoğlu, Tanzimat sonrasında ise Osmanlı modernleşmesinin taşradaki izdüşümlerini görebileceğimiz bir örnek şehir hâline geldiğini dile getirdi. II. Meşrutiyet döneminde bugünkü Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt illerini kapsayan Trabzon vilayetinin merkezinde yaşanan gelişmelere dikkatleri çeken Ahmetoğlu, merkez ile taşra ilişkilerini İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin faaliyetleri etrafında tartışmaya açtı. Osmanlı arşiv belgeleriyle birlikte İngiliz konsolosluk raporlarına değinen Ahmetoğlu, Trabzon’daki dönemin yerel gazete (Trabzon’da Meşveret, Feyz vb.) ve dergilerine de yer vererek konuşmasını zenginleştirdi.

Osmanlı aydınlarının, Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte sorunların çözüleceğine dair önemli derecede inanç ve umut taşıdığını dile getiren Ahmetoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Trabzon’da Meşveret adlı gazetede yer alan bir makalede Osmanlıların, hürriyetin ilanı ile istibdat karanlığından kurtulup mesut zamanlar yaşadıklarından ve bu durumun dost düşman herkesi hayretler içerisinde bıraktığından bahsedilir. Reval Görüşmesi ile Osmanlı Devleti’ne son verilme kararı alınmışken, meşrutiyetin ilanının Avrupalıların oyununu bozduğuna fakat meşrutiyetin çok da ilerleme getirmediğine değinilir. Vatan ve millet sevgisi taşıyan herkesin sermaye ve emekleriyle fabrika kurma, maden ihracatı, vapur işletmeciliği gibi teşebbüslere katkı sunmaları gerektiği ifade edilir.” Ahmetoğlu buradan hareketle, büyük umutların yüklendiği meşrutiyete rağmen devletin içerisinde bulunduğu sorunların çözümlenemediğini ve bu durumun Osmanlı aydınlarında şaşkınlık ve hayal kırıklığı oluşturduğunu ileri sürdü. Aynı atmosfer içerisinde meclisin kurulmasının da umutları artırdığını dile getiren Ahmetoğlu sözlerini, Meclis-i Mebusan’ın açılış sürecinde Trabzon’da gerçekleşen kutlamalara getirdi.

Mehmet Emin Yurdakul gibi önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşen kutlama konuşmasında, çevre yerleşim yerlerinden gelen insanlarla birlikte oldukça geniş bir kalabalığın Trabzon sokaklarını doldurduğunu belirten Ahmetoğlu, bu coşkuyu matbuat dünyasında sansürün kaldırılmasına yönelik sevincin takip ettiğini ifade etti. 1908 basın patlamasına değinerek sözlerini sürdüren Ahmetoğlu, İttihatçıların etkisiyle çıkan Matbuat Nizamnamesi’nden ve basın yayın organlarının mezkûr nizamnameye karşı tepkilerinden bahsetti. Ahmetoğlu bu bağlamda şu değerlendirmede bulundu: “Yeni Matbuat Nizamnamesi’nin tepkiyle karşılandığı yerlerden bir tanesi de Trabzon’dur. Hükümetin basını kontrol altına alma girişimi olarak değerlendirilmiş ve çok tepki almıştır. Bunun yanı sıra Trabzon’da neşredilen gazetelerden bazılarında İstanbul gazetelerindeki düşmanca yazıların taşra ahalisini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.”

Sözlerini Trabzon taşra eşrafına değinerek sürdüren Ahmetoğlu, İttihat ve Terakki cemiyetine karşı taşrada önemli bir tepki olduğunu ancak bu tepkinin süreç içerisinde zayıfladığını dile getirdi. Trabzon halkının meşrutiyetin kazanımlarına duyduğu inancın en önemli göstergesinin, 31 Mart İsyana karşı gösterilen şiddetli tepki olduğunu belirten Ahmetoğlu, aynı zamanda dış politikada yaşanan olumsuz gelişmelerin Trabzon ahalisinin milliyetçi duygularını beslediğini ifade etti. Sözlerini Trabzon’daki ekonomik hayata getiren Ahmetoğlu, şehirde açılan konsolosluk sayısının artışından bahsederken yabancı şirketlerin, bankaların, vapur acentelerinin de iktisadi hayatta etkili olmaya başladığını dile getirdi. Trabzon’da dikkate değer bir problem hâline gelen liman meselesine değinen Ahmetoğlu şu önemli değerlendirmede bulundu: “Gemilerin yanaşıp yükleme ve boşaltma yapabilecekleri büyük bir limana olan ihtiyacı her fırsatta dile getiren Trabzonlular, bu mevzuda da bir sonuca ulaşamamıştır. Birbirine bağlı olan demiryolu ve liman projelerinin hayata geçirilememesi, Trabzon şehir ekonomisinin büyük bir sıçrama yapmasını engellemiştir. İttihatçılar her ne kadar özel teşebbüsleri özendirmeye çalışsalar da Trabzon’da ancak bir-iki şirket ticaret hayatına atılabilmiş ve istenen düzeyde bir ekonomik canlılık gerçekleşememiştir.”

Trabzon’un II. Meşrutiyet dönemindeki eğitim ve kültürel hayat özelliklerine değinerek konuşmasını sürdüren Ahmetoğlu, Avrupa’yı takip eden İttihatçıların taşrada büyük bir eğitim hamlesi başlattıklarını ifade etti. Bu doğrultuda Darülmuallimin’den mezun olan öğretmenlerin, gerçekleştirilmesi hedeflenen eğitim devriminin öncüleri olacağına dair bir inanç taşındığını dile getiren Ahmetoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trabzon’daki Darülmuallim, planlanan eğitimde iyileşmeyi karşılayamayacağı için Trabzon vilayetinde birkaç tane daha öğretmen okulu açılması gerekliliği doğdu. İttihatçılar böylece köylerde medrese mezunu hocalar yerine öğretmen okulu mezunu öğretmenler aracılığıyla eğitimde laikleşmeyi sağlayacaklardı. Bu doğrultuda İttihatçılar, Trabzon’da eğitim müesseselerinin sorunlarını çözümlemek için taşra eşrafıyla bir araya geliyor ve komisyonlar kuruyorlardı. Burada önemli bir ayrıntı, İttihatçıların gece düzenledikleri ders etkinlikleriydi. Derslere katılanlara bir taraftan okuma yazma öğretilirken diğer taraftan İttihatçı düşünce sistemi aşılanmaya çalışılıyordu.”

Canik Kampüsü 100. Yıl Konferans Salonu’nda gerçekleşen “II. Meşrutiyet’in ve İttihatçılığın Taşradaki Yansımaları: Trabzon Örneği” başlıklı konuşma, dinleyenlerin aktif katılımı, soru ve katkılarıyla sona erdi.

20 Kasım 2023
Öğrenci Destek Hattı