Şükrü Hanioğlu: “Kurucu ideolojiyi kutsamak ve erken Cumhuriyet dönemini bir altın çağ haline getirerek sürekli olarak yeni biçimlerde üretmeye çalışmak Türkiye’nin önünü açmıyor”

Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), Öteki Buluşmalar dizisi kapsamında, 19 Mart 2024 tarihinde, Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu’nu ağırladı. Vefa Kaya moderatörlüğünde gerçekleşen “Atatürk’ün Entelektüel Biyografisi” başlıklı programda, Atatürk üzerine oluşmuş mevcut literatürün problemleri tartışılarak Şükrü Hanioğlu’nun çalışmasında takip ettiği metodoloji üzerinde duruldu.

Hanioğlu, ilk olarak, 2011 yılında İngilizce olarak yayınlanan “Atatürk: Entelektüel Biyografi” adlı çalışmasının hangi ihtiyaca binaen ortaya çıktığını ifade etti. Atatürk ile ilgili yüzlerce eser olmasına rağmen mevcut literatürde Atatürk’ün düşüncelerinin entelektüel arka planını ele alan, fikirlerinin kaynaklarına inen ve Atatürk’ü kendi dönemi içinde anlamaya çalışarak onu tarihselleştiren ve bağlamsallaştıran çalışmaların eksik olduğunu vurguladı. Atatürk’ü efsaneleştirmenin ve mitleştirmenin Atatürk üzerine çalışmalar için ciddi bir zihinsel bariyer inşa ettiğini ifade eden Hanioğlu, bu bağlamda Atatürk’ün yalnızca “şekillendirici” bir figür olarak ele alındığını ancak herhangi bir kişiden veya kitaptan “etkilendiğine” yönelik ifadelerden kaçınıldığını belirtti. Bu durumun Atatürk’ü tarihsel bir şahsiyet olmaktan çıkararak mutlaklaştırdığını ve onu anlamayı engellediğini vurgulayan Hanioğlu, Cumhuriyetin yüzüncü yılında kendi çalışmasının Atatürk’ü ilk kez tarihselleştiren ve bağlamsallaştıran bir iddiaya sahip olmasının durumun tuhaflığını ortaya koyduğunu ifade etti.

Çalışmasında Atatürk’ün tüm diğer liderler ve insanlar gibi kendi çağının ürünü olduğunu, döneminin entelektüel akımlarından ve ideolojilerinden, kendi kuşağının siyasal deneyimlerinden fazlasıyla etkilendiğini açığa çıkarmaya çalıştığını ifade etti. Atatürk’ün nasıl bir şahsiyet olduğu meselesinin Türkiye’nin siyasi tarihi boyunca farklı şekillerde tezahür ettiğini ifade eden Hanioğlu, 1960’ların, 1980’lerin, 2000’lerin veya günümüzün farklı Atatürk imajlarına ve göndermelerine sahip olduğunu vurguladı. Bu durumun tarihi Atatürk’ün gerçekte kim olduğu sorusuna doğru cevap vermeyi zorlaştırdığına dikkat çeken Hanioğlu, Atatürk’ün bugünkü kavranışında onun Türkçülüğünün ve garpçılığının geri plana itildiğini ifade etti. Hâlbuki Atatürk’ün dünya görüşünün iki temel sacayağı olarak milliyetçilik ile garpçılığın çok önemli olduğunu vurgulayan Hanioğlu, Atatürk’ün din ve felsefe gibi alanların bilim karşısında özerkliğini reddeden, hatta insanlığın geleceğinde yalnızca bilimin söz sahibi olacağını düşünen, bu yönüyle pozitivizmi de aşan vülger materyalist bir dünya görüşüne sahip olduğunun altını çizdi.

Aynı zamanda DÜSAM Youtube kanalında yayınlanan “Atatürk’ün Entelektüel Biyografisi” başlıklı konuşma, dinleyicilerin aktif katılımı, soru ve katkılarıyla sona erdi.

Programı kaçıranlar, linki tıklayarak Youtube kanalımızdan izleyebilirler.

03 Nisan 2024
Öğrenci Destek Hattı